Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılda iki defa yapılan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantıları’nın başkanlığını bizzat yürüttüğünü anımsattı.
Ülkenin bilim ve teknolojide bugün geldiği seviyede, Kurul bünyesinde yürüttükleri çalışmaların çok önemli rolünün olduğuna inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle nitelikli araştırma geliştirme kaynağı, elektronik devlet projesi, üstün yetenekli bireylerin eğitimi, enerji teknolojileri, medikal, biyoteknoloji ve ulusal yenilik gibi alanlarda iftihar verici sonuçlar elde ettiklerini söyledi.
“ÇALIŞMALARI VE BAŞARILARI MERCEK ALTINA ALINAN BİR TÜRKİYE VAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçtikten sonra aynı işlevi görmek üzere Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu’nu oluşturduklarını hatırlattı.
Bu arada ülkenin önceliklerinin de değiştiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan 20, 15 ve 10 yıl önceki hedeflerimize ulaşmakla kalmadık, çoğu alanda daha ötesine geçtik. Bilim ve teknolojinin lokomotifi olan savunma sanayiindeki başarılarımız, bunun en önemli ispatıdır. Aynı şekilde ülkemizin 81 vilayetine yayılan bilim ve teknoloji faaliyetlerinin her gün yeni çıktılarıyla karşılaşıyoruz. Hamdolsun, artık dışarıya gıptayla bakan bir Türkiye değil, çalışmaları ve başarıları mercek altına alınan bir Türkiye var.”
“HEDEFİMİZ, 2053’TE PARİS İKLİM ANLAŞMASI İLE TAAHHÜT ETTİĞİMİZ NET SIFIR EMİSYONA ULAŞMAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah, ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarının sembolü olan 2023, bu doğrultudaki büyük emek verdiğimiz projelerden önemli bir kısmının sonuçlarını göreceğimiz bir sene olacak. Türkiye Yüzyılı’na bilim ve teknolojide katettiğimiz mesafe sayesinde güçlü bir giriş yapıyoruz. Şimdi gözümüzü, 2053’e diktik. Yavaş yavaş hedeflerini oluşturmaya başladığımız 2053 vizyonumuzu dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de yakından ilgilendiren yeşil kalkınma atılımlarının etrafında şekillendiriyoruz. Yeşil kalkınma omurgası üzerinde inşa ettiğimiz 2053 vizyonumuzu da tıpkı bugünkü başarılarımız gibi yine bilim ve teknolojinin rehberliğinde hayata geçireceğiz. Hedefimiz, 2053’te Paris İklim Anlaşması ile taahhüt ettiğimiz net sıfır emisyona ulaşmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın son toplantısında ele alınan planın ilk maddesinin bilim ve aciliyet başlığını taşımasının bu bakımdan önemli olduğunu dile getirdi.
Dünyadaki gelişmeler her ne kadar tüm taraflar için Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen hedeflere ulaşmayı zorlaştırsa da kendi programlarına bağlı kalacaklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Batı’nın kendilerinin dahi uymadığı şartları bize dayatma konusundaki maharetlerini yaşadığımız tecrübelerle gayet yakından biliyoruz. En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa Birliği’nin şimdiden bu doğrultuda yasal düzenlemeler yapmaya başladığını da görüyoruz. Bunun için biz kaynaklarımızı etkin kullanarak, araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetlerini destekleyerek 2053 net sıfır emisyon hedefimize doğru yolumuza devam edeceğiz. Yürüttüğümüz çalışmalarda, tıpkı önceki dönemde olduğu gibi kurumlarımız arasındaki koordinasyonu, iş birliğini, dayanışmayı güçlü tutacağız. Artık bunun için çok daha fazla imkâna ve araca sahibiz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlıkların her birinin kendi sorumluluk alanlarına uygun şekilde ihtiyaçlarına göre çağrılara çıktığını, destek programları uyguladığını aktardı.
“TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONUMUZUN BAŞLIKLARININ TAMAMI BİLİM İNSANLARIMIZA HİTAP EDİYOR”
Enerjiden tarıma, sağlıktan ulaştırmaya her alanda yürütülen bu çalışmaları kıymetli bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yeşil kalkınma gibi iddialı bir başlıkta mesafe katetmek için tüm bu çağrı ve desteklerin ortak bir bilim ve teknoloji politikası çerçevesinde yürütülmesi şart. Önümüzdeki dönemde, TÜBİTAK başta olmak üzere bu konuda ciddi birikimi ve deneyimi olan kurumlarımızı etkin şekilde değerlendireceğiz. Hedef 2053 Net Sıfır Emisyon programı çerçevesinde yürütülecek araştırma, geliştirme ve yenilik atılımlarını bizzat takip edeceğiz. Kurulumuzun da bakanlıklarımızdan üniversitelerimize, özel sektörümüzden uluslararası iş birliklerine kadar geniş bir istişare ağıyla bu millî hedefimize en üst düzeyde katkı sunmasını sağlayacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilim ve teknolojinin ekonomimize sağladığı yüksek katma değerin artarak sürmesini ancak bu şekilde temin edebiliriz. Cumhuriyetimizin 100. yılına hazırlıklarımızın sembolü olarak milletimizin takdirine sunduğumuz ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzun hem tasarımında hem inşasında en büyük katkıyı sizlerden bekliyoruz. ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzun başlıklarının tamamı bilim insanlarımıza hitap ediyor. Bilim diyoruz, zaten doğrudan size işaret ediyoruz. Dijital, sürdürülebilirlik, üretim, verimlilik, iletişim, kalkınma diyoruz. Hepsinin temelinde bilim var, teknoloji var” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel gerçekler ve yönelimler çevre meselesini giderek öne çıkarttığı için bu konuyu merkeze almalarının doğru ve yerinde olduğunu belirtti.
“BİLİMİN, TEKNOLOJİNİN, ÜRETİMİN ÖNDE GELEN MERKEZLERİNDEN BİRİ HÂLİNE GELDİK”
“Hiçbir alanı boş bırakmadan, ihmal etmeden siyasetten ekonomiye sosyal alandan teknolojiye tüm başlıklarda zirveyi hedefliyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Vizyonumuzu bu kadar geniş, hedeflerimizin çıtasını bu derece yüksek tutmamızın sebebi yeni kayıplara, duraksamalara, patinajlara tahammülümüzün olmamasıdır. Milletimizin asırlardır özlemle beklediği gün Allah’ın izniyle bugündür. ‘Türkiye Yüzyılı’ sıradan bir siyasi söylem olmanın ötesinde milletimizin asırlık hayallerinin sembolüdür. Bilim ve teknolojiyi bu vizyonun rehberi görerek, esasen geçmişte düştüğümüz veya düşürüldüğümüz bir hatayı tekrarlamama irademizi de ortaya koyuyoruz. İnancımızın, medeniyetimizin, tarihimizin etki ve sevgi alanımızdaki tablonun bize işaret ettiği istikamet budur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kavramları kendi değer dünyalarına göre tanımlayanların, kuralları koyanların ve dolayısıyla gerektiğinde değiştirenlerin, standartları belirleyenlerin ve dolayısıyla gerektiğinde değiştirenlerin, velhasıl küresel yönetim ve ekonomi sistemini kontrol edenlerin kendileri dışındaki herkes gibi bize karşı da uyguladıkları çifte standartlar hiçbirimizin moralini bozmasın. Dün sadece bilimin, teknolojinin, üretimin pazarıydık. Bugün bilimin, teknolojinin, üretimin önde gelen merkezlerinden biri hâline geldik. İnşallah yarın tüm bunların kaynağı konumuna yükseleceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın. İşte o zaman emin olun biz böyle davranmayacağız.”
“TÜRKİYE SADECE İDARİ SINIRLARINDAN İBARET BİR YER DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ellerindeki tüm imkânları ve kaynakları kendileriyle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunacak bir anlayışla hareket edeceklerini ifade etti.
Salgın döneminde yaptıklarıyla, Rusya-Ukrayna Savaşı dönemindeki duruşları ve tahıl koridoru başta olmak üzere gerçekleşmesini sağladıkları olumlu gelişmelerle bunu ispatladıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Elimizdeki bilim, teknoloji, savunma imkânlarını dost ve kardeş tüm ülkelerle, mazlumlarla, mağdurlarla paylaşarak bunu ispatladık. Hep söylediğimiz gibi, Türkiye sadece idari sınırlarından ibaret bir yer değildir. Türkiye, çok daha büyük, çok daha geniş, çok daha kapsamlı bir gönül coğrafyasının insanların kalplerinde kök salmış adıdır. Bugün sizlerle buluşmamızın vesilesi olan hedef 2053 net sıfır emisyon araştırma, geliştirme ve yenilik atılımının da önümüzdeki dönemde gücümüze güç katacak bir hamle olduğuna inanıyorum. Her birinize bu tarihi atılıma vereceğiniz destek için şükranlarımı sunuyorum.”
Kaynak : TCCB