Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı Avrupa’yı alarma geçirdi.
Almanya öncülüğünde 14 Avrupa ülkesi bir Avrupa gökyüzü kalkanı (Sky Schield) oluşturmak üzere anlaştılar.
Almanya, İngiltere, Slovakya, Norveç, Letonya, Macaristan, Bulgaristan, Belçika, Çekya, Litvanya, Hollanda, Romanya, Slovenya ve Finlandiya, bunlar NATO üyesi ülkeler.
Finlandiya henüz NATO üyesi değil ama yakında onun da NATO şemsiyesi altına gireceği beklentisiyle protokole imza attı.
Ayrıca İsveç de bu kalkanın altında yer alacak diğer NATO üyelik adayı ülke…
Kalkan bütün NATO üyelerini kapsamıyor.
Ama girişiminin imza töreni NATO’nun Brüksel karargâhında gerçekleşti.
Böylece Almanya, Avrupa’nın savunmasında bir bakıma “motor güç” konumuna gelmiş oluyor.
Türkiye ise kalkanın dışında.
Bunun kısa vadede “Rusya ile ilişkiler bakımından Türkiye’nin yararına olduğu” düşünülebilir.
Ama…
Orta ve uzun vadeli projeksiyonlar yapmak da önemlidir.
NATO’nun ikinci büyük gücüne sahip Türkiye’nin böylesine büyük bir Avrupa hava savunma kalkanının dışında kalması iyi irdelenmeli.
DEMİR KUBBE GİBİ
Böyle bir projeyi önce Amerika’nın da desteğiyle İsrail hayata geçirdi.
“Demir Kubbe” adlı bu hava savunma sistemi karadan, havadan, denizden, hatta uzaydan bütün saldırıları zamanında algılayabilecek ve etkisiz hale getirebilecek, duyarlı, güçlü, ileri teknolojiye dayalı bir sistem.
Sistemin ilk denemesi, ABD-İsrail iş birliğiyle Alaska’da yapılmıştı.
Başarılı sonuç alınmıştı.
Özellikle yüksek irtifada ve hızda uçan her türlü balistik füzeye karşı atmosferde savunma sağlayan “Arrow 3” hipersonik yetenekleriyle geniş alanlara etkilidir.
Çoklu hedef yakalama ve izleme yeteneklerinin yanı sıra radarlar tarafından elde edilen bilgileri işleyerek önleyici müdahalede bulunabiliyor.
Avrupa “gökyüzü kalkanı” projesinde yer alacak sistemlerden biri işte bu “Arrow 3”ler…
Ayrıca…
ABD’nin “Patriot” sistemi de ikinci ayağı oluşturuyor.
Taktik balistik füzelere, seyir füzelerine ve ileri teknoloji uçaklara karşı koymak için uzun menzilli, tüm irtifalarda ve hava koşullarında etkili olabilen güçlü bir hava savunma sistemidir.
3’üncü ayağı Alman “IRIS-T SLM” oluşturuyor.
Her türlü uçak, helikopter, seyir füzesi, havadan karaya füzeler, gemi savar füzeler, radardan sızabilen roketler ve yüksek kalibreli roketlere karşı kullanımının yanı sıra kısa ve orta menzillerde “insansız hava araçları”, diğer küçük manevra tehditlerini, dronları yok etme kabiliyeti yüksek bir hava savunma sistemidir bu.
Bu 3’ünün kullanımıyla hayata geçirilecek “Avrupa gökyüzü kalkanı” projesi diğer Avrupa ülkelerini de özendirebilir.
Katılımcı sayısının artmasıyla maliyet yükü azalır.
Coğrafi genişleme avantajı sağlanır.
Rusya veya başka ülke ve grupların olası saldırılarında “caydırıcılık” işlevi olur.
FRANSA VE ALMANYA
Avrupa Birliği’nin iki lokomotif ülkesinden biri olan Fransa -şu aşamada- bu gökyüzü kalkanı projesinde yok.
Neden?
Bir yoruma göre, Fransa’nın geleneksel kendi “anti-balistik füze sistemlerinin” olması nedenlerden biri.
Asıl neden ise Fransa’nın “kendi nükleer cephaneliğinin caydırıcı etkisine” güvenmesi. Bir de psikolojik neden var.
Fransa’nın “Almanya liderliğinde gerçekleşen bir savunma ittifakının
içinde yer almaması geleneksel politikasının” geleneğidir.
Fransa ile Almanya her ne kadar AB’nin kurucuları olsalar da birbirlerinin gelişmesini istemezler. Bu tarihi bir çizgidir.
Fransa “AB savunması yerine, ABD ve yabancı silahlara öncelik verdiği için” Berlin’e öfkeli.
MGCS (Ana Kara Muharebe Sistemi) tankı ve FCAS (FUTURE COMBAT AIR SYSTEM) savaş uçakları gibi ortak savunma programlarından da memnun değil.
Fransa, Almanya öncülüğündeki “gökyüzü kalkanı” projesinin dışında İtalya’yla “MAMBA” füzesavar şemsiyesini oluşturmak üzere iş birliği yapıyor.
TFGI GLOBAL’e göre, “Almanya ve Fransa yüz yıllardır savaşta olmaktan asla vazgeçmediler. Her zaman birbirlerinin büyümesini çelmelemeye çalıştılar.
Bu da sadece birbirlerinin değil tüm Avrupa’nın büyümesini ve güvenliğini engelliyor.”
KALKANDAKİ DELİK
OPEX 360 FRANCAIS’nin yorumu da ilginç :
Almanya öncülüğündeki Avrupa Gökyüzü Kalkanı Fransız, İtalyan Sol Air
Moyenne Portee-Terrestre SAMP/T Berlin tarafından hiçbir zaman dikkate alınmadı. Bu açık bir tavır koyuş.
Avrupa Gökyüzü Kalkanı’nda kullanılacak hava savunma sistemlerinin birbirlerine bağlanmaları için bir ara yüze ihtiyaçları var.
Bunu da Fransızların ve Fransa-İtalya ortak girişimlerinin Hava Şemsiyesi Sistemi sağlayabiliyor.
Fransa çok kısa menzil, kısa-orta menzil ve endo-atmosferik önleyicilere sahip.
O nedenle, “Avrupa Gökyüzü Kalkanı ’nda ozon deliği gibi bir açık” olabilir…
Sonuç…
Avrupa Gökyüzü Kalkanı projesi NATO’nun dışında değil NATO’nun içinde ve onun parçası olan bir girişim.
Herhalde genişleyecek ve konu Türkiye’nin de önüne gelecek.
Çünkü…
Sistemler, NATO silahları ve sistemleriyle, standartlarıyla, teknolojisiyle uyumlu…
Bir de Polonya örneği var .
Bu ülke 2018’den beri ABD ile askeri endüstriyel iş birliği yapmakta.
İngiltere’yle de “NAREW” kısa menzilli hava savunma programını 2021’den beri devam ettiriyor.
21 milyar dolar değerindeki bu proje de NATO içindeki bir diğer hava savunma adası.
Bunların hepsi ileride bütünleşecek.
Türkiye de adalardan birinde konumlanmalı.
Kaynak : Millyet